Otizme
Ne Sebep Olur?
Otizmin nedeni henüz tam olarak tespit
edilememiştir. Fakat otizmin anne babaların çocuklarına yaptıkları kötü
şeylerden dolayı ortaya çıkmadığı kesin olarak söylenebilir. Otizmin tek bir
nedeni yoktur. Pek çok nedeni olduğu artık bilinmektedir. Otistik bireylerde
beyin hücreleri farklı çalışmaktadır. Hücreler arasında mesaj taşıyan kimyasal
ileticilerde eksiklik yada fazlalık olduğu düşünülmektedir. Bazı genetik
hastalıklar otizme yol açar. Genetiğin otizmin nedenleri arasında önemli bir
yeri vardır. Kardeş ve ikiz çalışmaları bunu doğrulamaktadır. Otistik bir
çocuğun kardeşinde otizm görülme riski genel popülasyona göre 50-100 kat daha
fazladır. Tek yumurta ikizlerinde her ikisinin birden otistik olma oranı çift
yumurta ikizlerine göre daha fazladır. Bütün bunlar genetiğin etkisini bize
gösteriyor fakat sadece genetiğin tek neden olmadığı noktasına da ulaştırıyor.
Sadece genetik etkili olsaydı tek yumurta ikizlerinde her iki bebeğinde her
zaman otistik olması gerekirdi. Yapılan çalışmalar bir tek gen değil birden çok
genin etkileşimi sonucu hastalık yapıcı etki oluştuğunu ortaya koymuştur.
Klinik tablodaki davranışsal çeşitlilik çevresel faktörlerinde etkili olduğunu
düşündürmektedir. Doğum öncesi, doğum ve doğum sonrası faktörler ile otizm
arasında anlamlı bir ilişki saptanmamıştır. Eldeki bulgular genetik olarak
otizme yatkınlığı olan çocukların doğum sırasında sorun yaşama riskinin daha
fazla olduğunu göstermektedir. Ayrıca, anne karnında geçirilen kızamıkçık
virüsünün, pek çok anormalliğin yanında otizme de yol açabildiği bilinir.
Bugün şu kesin olarak bilinmektedir ki, otizm tek
bir nedenle olmaz, birden çok etkenin bir araya gelmesiyle meydana gelen
oldukça karmaşık bir durumdur.
Otizm erkeklerde kızlara oranla 4 kat daha fazla
görülür fakat genelde kızlarda daha ağır seyreder. Otistik bireylerin % 70′inde
zeka geriliği görülmektedir. % 30′u normal ve bu %30′luk dilimin %10′u üstün
zekaya sahiptirler. Zeka düzeyi ve eşlik eden diğer hastalıklar otizmin ağırlık
derecesi üzerinde belirleyici rol oynar. Eşlik eden hastalıklar arasında en sık
rastlanılanlar dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu, duygudurum
bozuklukları ve epilepsidir. Her üç çocuktan biri epileptik anlamda risk
taşımaktadır. 0-5 yaş arası ve ergenlik döneminde epilepsi nöbetlerinin görülme
olasılığı artar.
Otizmin
Tipik Belirtileri
Otizmin Belirtileri
- Göz
kontağı kısıtlıdır ya da yoktur
- Çevreye
ilgisizdirler
- Adına
tepki vermezler
- Aşırı
hareketli yada hareketsiz olabilirler
- Bazıları
fiziksel temasa (öpülme, sarılma vs.) izin vermez yada hoşlanmaz
- Çoğunlukla
insanları değil cansız varlıkları tercih ederler
- Sosyal
ve duygusal açıdan kendilerini izole ederler
- İşaret
etmezler, ihtiyaçlarını yetişkinin elini kullanarak ifade ederler
- Taklit
becerisi yoktur yada sınırlıdır
- Konuşma
birçoğunda gelişmemiştir
- Konuşma
gelişse bile bunu iletişim aracı olarak kullanmazlar
- Ekolaliktirler,
söylenenleri papağan gibi tekrarlarlar
- Zamirleri
ters kullanırlar
- Uygun
olmayan vurgulamalar, kalıp cümlelerle konuşurlar
- Mekanik
ve tek düze ses tonu kullanırlar
- Uygunsuz
gülme ve kıkırdamalar vardır
- Düzen
takıntıları vardır
- Nesne
takıntıları vardır. Objelere gereksiz yere bağlanma… (pipet, şişe, araba…
vs)
- Rutinlerindeki
değişikliklere tepkilidirler
- Tekrarlayan
davranışları (stereotipiler) vardır (nesneleri çevirme, elçırpma, kanat
çırpma, zıplama, kendi etrafında dönme, parmak ucunda yürüme…)
- Oyuncaklarla
gerektiği gibi oynamazlar (arabaları dizerler,topu çevirirler…)
- Hayali
oyun oynamazlar
- Sürekli
ayn oyunları oynamayı tercih ederler
- Bazıları
çok inatçıdır
- Bazıları
ses, acı, koku, ışık ve dokunuşa aşırı hassastırlar
- Bazıları
soğuk, sıcak, acıya duyarsız olabilir
- Bazıları
tehlikeye karşı duyarsız olabilir
- Yemek
yeme bozuklukları vardır
- Bazıları
kendine, çevresindekilere ve eşyalara zarar verebilir
- Beklemeye
yada isteklerini ertelemeye pek tahammüllü değillerdir.
Otizmin Tipik Belirtileri
Otistikler aşağıdaki tipik davranışların en az
yarısını gösterirler. Bu semptomlar çok hafif ya da çok şiddetli olabilir. Her
bir semptomun etkisi de diğerinden farklı olabilir. Ayrıca, Bu davranışlar
birçok farklı sebeple ve yaşlarına uygun olmayacak bir şekilde sergilenebilir.
Otizme
Erken Tanı Nasıl Konur?
Otizmin kesin tanısı için kullanılan belirli bir
yöntem yoktur. Gözleme dayanarak ve aileden alınan bilgilere göre tanı konur.
Belirtilerin tamamının bir çocukta görülmesi şart değildir. Otistik çocuklar bu
davranışları hafiften ağıra değişen ölçülerde ve değişik kombinasyonlarda
sergileyebilirler. Belirtilerin bazıları zaman içinde kaybolup, bazıları da
yine zaman içinde ortaya çıkabilirler. Bu işaretlerden biri yada birkaçının
ortaya çıkması çocuğun çocuk psikiyatristleri ve çocuk nörologları tarafından
değerlendirilmesini
gerektirir.
gerektirir.
Otizmde
Erken Tanının Önemi
Otizmin bugün için bilinen tek tedavisi özel
eğitimdir. Özel eğitimin amacı çocuğun ihtiyaçlarına yönelik olarak planlanmış
programlarla, çocuğun gelişimsel olarak mümkün olduğunca akranları düzeyine
ulaşmasını sağlamaktır. Bu çocukların erken dönemde tanınması ve uygun eğitime
başlanması, hastalığın gidişatı ve ilerleyen dönemlerde karşılaşılabilecek
problemlerin enaza indirgenmesi açısından çok önemlidir.
Otizm tanısı genelde 3 yaşından itibaren kesin
olarak konmaktadır. Fakat yapılan çalışmalar otizmin 18 aydan itibaren
tanınmasını olası kılmıştır. Otizmin uyarıcı işaretlerinden birinin bile ortaya
çıkması çocuğun bu alanda uzman kişilerce değerlendirilmesini gerektirir. Bu
belirtiler şunlardır;
İkinci ayda hiçbir dinleme ve göz temasının olmaması
4-5. aylarda anne-babaya neşeli ses yada gülücükle
karşılık vermemek
8-9. aylarda karşılıklı iletişim kuramamak
İşaret etmek yerine yetişkinin elini kullanarak
göstermek, işaret edilen yere bakmamak,
12. ayda en az iki kelime ile iletişim kuramama,
anne-babanın yüz ifadelerini yada sesini taklit edememek
16. ayda problem çözmeye yönelik karmaşık işlemler
yapamamak
İki yaşında taklit oyunu oynamamak
36-48 ay arasında kim, nerede, niçin sorularına
cevap verememek
Kazanılmış becerilerin kaybedilmesi
Otizmin
Tedavisi Var Mıdır?
Otizmin bilinen bir tedavisi yoktur. Erken yaşta
başlanan, çocuğun yetenekleri ve gereksinimleri dikkate alınarak, bireysel özel
eğitim programları hazırlanması ve uzman kişilerce uygulanması, günümüzde
bilinen tek “tedavi” yöntemidir. Uygulanacak olan ilaç tedavisi otizme eşlik
eden problemlerin sağaltılmasma yöneliktir. Özel eğitim bir ekip çalışmasını
gerektirir. Bu ekipte çocuğun kendi doktoru, özel eğitimcisi, konuşma
terapisti, çocuk psikiyatrı ve/veya çocuk nörologu mutlaka bulunmalıdır.
Ailelerin eğitim sürecine katılmaları ve desteklemeleri çok önemlidir.
Hangi Eğitsel Yaklaşımlar Uygulanır?
Özel eğitimin amacı çocuğun ihtiyaçlarına yönelik
olarak planlanmış programlarla, çocuğun gelişimsel olarak mümkün olduğunca
akranları düzeyine ulaşmasını sağlamaktır. Özel eğitimdeki yaklaşımlar
şunlardır:
Eğitsel terapiler (davranış terapisi) Duyusal-
devinsel terapiler Etkileşimsel oyun terapisi Uygulamalı davranış analizi
Konuşma sorunlarına yönelik terapi: Alıcı (konuşulan
dili anlama) ve ifade edici (kendi istek ve düşüncelerim anlatma) dil
becerilerinin öğretimine yönelik; göz teması kurma, bakma, dinleme, karşılıklı
oturma, dikkat, ilişki kurma gibi ön becerilerin kazandırılması için yapılan çalışmaları
kapsar. Dil bilgisini doğru kullanma (doğru zamir ve zaman kullanımı),
artikülasyon (doğru telaffuz) çalışması ve konuşma organlarını çalıştıracak
egzersizler yapılır.
İlaç Desteği
Otistik çocuklarda kullanılan ilaçlar otizmi değil;
eşlik eden semptomları kontrol altına almaya ve tedavi etmeye yardımcıdır.
Örneğin: hiperaktivite, epilepsi, ritüeller, stereotipiler, kendine zarar
verme, dikkat problemleri, depresyon gibi. İlaçlar sadece, çocuğu düzenli
olarak takip eden nörolog, psikiyatr veya ilgili doktor tarafından önerilebilir
ve kullanım süresince de doktor kontrolünde olmalıdır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder