2 Nisan –
Dünya Otizm Günü Bildirgesi (2008)
Birleşmiş
Milletler’in 1 Kasım 2007 tarihli Genel Kurul toplantısında alınan bir kararla,
2008 yılında başlamak üzere, tüm dünyada otizm konusunda farkındalık yaratmak
ve sorunlara çözüm bulmak amacıyla, her yıl 2 Nisan tarihi ‘Dünya Otizm Günü’ (
2 April World Autism Awareness Day) olarak kabul edildi. 2 Nisan günü başlayan
‘Otizm Ayı’ çerçevesinde araştırmaların teşvik edilmesi ve muayenelerin
yaygınlaştırılması hedefleniyor.
Türkiye’deki
otizmli bireylerin ekonomik, sosyal ve kültürel hayata tam katılımlarının
sağlanması amacıyla bu alanda çalışan 14 sivil toplum örgütünün bir araya
gelerek kurduğu OTİZM PLATFORMU; 2 Nisan’ın Birleşmiş Milletler tarafından
‘Dünya Otizm Günü’ ilanı nedeniyle, tüm dünyada olduğu gibi Türkiye’de giderek
artan otizm tehlikesine dikkat çekiyor. Türkiye’de otizmle ilgili sorunların
mercek altına alındığı ve otizmli bireylerin her türlü haklarının güvence
altına alındığı bir Türkiye için Platform tarafından hazırlanan Otizm Platformu
Bildirgesi 2 Nisan’dan itibaren devletin ilgili birimlerine ve kamuoyuna
sunuyor.
Otizm, doğuştan
gelişen, beynin ve sinir sisteminin farklı yapısından ya da işleyişinden
kaynaklandığı kabul edilen nörobiyolojik bir bozukluktur. Başkalarıyla
etkileşimde bulunmayı engelleyen ve kişinin kendi iç dünyasıyla baş başa
kalmasına yol açan otizm, genellikle 3 yaştan önce ortaya çıkarak, bireylerin
sosyal iletişim, etkileşim ve davranışlarını olumsuz olarak etkilemektedir.
Tüm dünyada
tanılama bilimselliği kabul edilmiş gelişim değerlendirme ve ölçme kriteri
olarak kullanılan DSM- IV ölçütlerine göre her 150 çocuktan birinin otizmden
etkilenmiş olduğunu görülmektedir. Ülkemizde sağlıklı istatistikler olmamasına
rağmen, 1/150 oranı temel alınarak tüm ülke nüfusu içinde yaklaşık 450.000
otizmli birey olduğu tahmin edilmektedir. Aynı oran temel alındığında, 0-14 yaş
grubunda 125.000 civarında otizmli çocuk olduğu öne sürülebilir.
Otizmin
bugün için kabul edilen en önemli tedavi aracı, erken yaşta verilmeye başlanan
yoğunlaştırılmış ve bireyselleştirilmiş özel eğitimdir.
OTİZM
PLATFORMU’nun hazırladığı BİLDİRGE’nin amacı, otizm tanısı alan çocuklara yoğun
özel eğitim verme konusunda ülkemizde önemli yetersizlikler bulunması tespiti
ile; otizmli çocuklara tüm eğitim hayatları boyunca daha kaliteli eğitim imkanı
sunmak, geleceklerini güvence altına almak ve onları topluma kazandırmak için
farkındalık yaratmaktır.
Bu amaç
diğer engel grupları için de geçerli gibi gözükse de, otizmi diğer engel
gruplarından ayıran en önemli fark; erken tanı ve erken eğitimle otizmli
çocukların sorunlarına ilişkin çok büyük kazanımların olması, sosyal yaşam
içinde yalnız tüketici konumundan çıkıp üreten ve değer katan yurttaşlar
olabilmelerinin mümkün olmasıdır.
OTİZM
PLATFORMU BİLDİRGESİ, bugün Türkiye’de otizm ile ilgili şartların tespiti ile
beklentileri içermektedir. OTİZM PLATFORMU bu bildirge ile, öncelikle
Türkiye’de otizm konusunda devlet nezdinde her türlü kararın tartışıldığı ve
alındığı ortam ve süreçlere dahil olarak, destek vermeyi ve yer almayı talep
etmektedir.
Dünyada
bilimsel olarak erken yaştaki çocukiçin kanıtlanmış yoğun eğitim süresi
bireysel ve grup eğitimi olarak haftada 40 saat iken, halen ülkemizde devlet
desteği ile alınan aylık 10 saatlik eğitim, oldukça yetersiz kalmaktadır. OTİZM
PLATFORMU, yeterli özel eğitim hizmetlerinden yararlanan otizmli çocukların çok
büyük ilerlemeler gösterdiklerinin göz önüne alınmasını ve dünyada otizm
eğitimi konusunda gelişmiş ülkelerde uygulanan yoğun eğitim süresinin
Türkiye’de de devlet tarafından verilmesi ile aylık 10 saatlik eğitim desteğinin
en az 20 saate çıkarılmasını talep etmektedir.
MEB
verileri, Türkiye genelinde devlet okullarında sadece 2114 otizmli çocuğun
eğitim aldığını göstermektedir. Bu çocukların ve ailelerinin eğitim
gereksinimlerinin karşılanmasının önündeki en önemli engel, ülkemizde otizmli
çocuklara eğitim ve terapi verecek donanımda ve yeterli sayıda öğretmen ve
terapist olmaması ve yetiştirilememesidir. Bu engelin en önemli kaynağı ise,
üniversitelerimizde yeterli sayıda program ve öğretim üyesi bulunmamasıdır.
OTİZM
PLATFORMU,bu noktadan hareketle, kurumlar üstü bir öneme sahip olan konunun
ivedilikle çözüme kavuşturulabilmesi için başta MEB ve YÖK olmak üzere konuyla
ilişkili tüm kurumların etkin biçimde işbirliği yapmalarını, geçici basit
çözümlerden kaçınarak kalıcı orta ve uzun dönemli yöntemlerle bu eğitim açığı
doldurulmasını talep etmektedir.
OTİZM
PLATFORMU, Birleşmiş Milletler’in tüm dünyada ‘Otizm Bilinirlik Ayı’ ilan
ettiği Nisan ayından başlayarak, otizmle ilgili bilinçlendirme ve tanıtım
kampanyalarının yanı sıra, hazırlanan OTİZM BİLDİRGESİ ile, devlet ve kamuoyu
nezdinde Türkiye’de yaşayan otizmli bireylerin bu taleplerini dile getirecek.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder