Otizmliyim,bende de varım ben de vatandaşım

Otizim






Otizm, konuşma ve sosyal ilişki kurmada gecikme ve normalden sapma ile karakterize gelişimsel bir hastalıktır. Genel anlamda otizm, çocuğun kendi dışındaki dünyanın gerçeklerinden uzaklaşıp kendine özgü dünya oluşturması demektir. Bu çocuklar adeta dış dünyaya pencerelerini kapatıp çevrede olup bitenlere ve insanlara karşı ilgisiz bir hayat sürerler.



Otizm, erişkin yaşta şizofreni hastalığının belirtilerinden biri olarak görülebilse de asıl hastalık olarak başlaması üç yaşından önce olur. Bu nedenle hastalığa önceleri Erken Bebektik Otizmi adı verilmiştir. Belirtiler bebekliğin ilk bir kaç ayında başlayabileceği gibi, üç yılı aşmayan normal gelişim döneminden sonra da başlayabilir. Normal olarak yeni doğan bir bebek hayatın ilk haftalarında çevresine karşı ilgisiz, otistik bir dönem içindedir. Ancak bu dönem çok kısa sürer ve günler geçtikçe bebeğin çevreye ve insanlara karşı ilgisi artar. Böylece sosyalleşmenin ilk adımları atılmış otur. Otistik çocukların çoğu normal sayılan ve çok kısa süren bu dönemi bir türlü aşamaz ve dışa açılamazlar. Annesini gördüğünde karşısında kimse yokmuş gibi tepkisiz kalan ve adeta bir gülücüğü dahi esirgeyen bu çocuklar dikkatli bir gözlemci tarafından hemen fark edilirler.



Genellikle bebekliğin ilk 2-3 yılı içinde otizme ait belirtilerin başlaması beklenir. Nadiren bu belirtiler daha geç yaşlarda da başlayabilir. Otizm belirtileri çocuğun yaşına ve gelişim düzeyine göre çok farklılıklar gösterebilir. Bebekliğin ilk dönemlerinde annelerin ilk fark ettikleri çocuğun diğer çocuklara nazaran daha az güldüğüdür. Annenin bedensel teması. çocuğunu kucaklaması ve öpmesi her çocuğun arzuladığı bir işlev olmasına karşı bu çocukları rahatsız eder. Adeta sevilmekten hoşlanmaz ve sevilmeye tepki gösterirler.



Otistik çocuklarda görülen bazı davranışsal ve duygusal belirtiler şu başlıklar altında özetlenebilir.